Sıkışmış 20 yaş dişi çekimi—özellikle alt çenede—hastalar için korku ve birçok soru oluşturur. En yaygın endişeler: “Sıkışmış diş çekiminden sonra uyuşukluk yaşayacak mıyım?”, “Alt dudak ya da çenem kalıcı olarak uyuşuk kalır mı?”, “Kök sinire yakın—ne olacak?”, “Bursa'da 20 yaş dişi cerrahisi için bir ağız cerrahına ihtiyacım var mı?”

“Diş teli mi yoksa Invisalign mı taktırmalıyım?” Bursa'da ortodontik danışma için gelen hemen hemen her yetişkin bu soruyu soruyor. İş ve sosyal yaşamın yoğun olduğu bir şehirde, insanlar sürekli toplantılara, sunumlara ve fotoğraf çekimlerine katılıyor, bu nedenle hem gülümseme estetiği hem de konfor çok önemli.

20'lik dişler (Akıl Dişi) ağızdaki son dişlerdir ve genellikle en çok soruna neden olanlardır. Bursa'da, “20'lik diş (akıl dişi) ağrısı” ve “sıkışmış 20'lik diş (akıl dişi)”, gençlerin diş hekimine başvurmasının en yaygın nedenlerinden biridir. Ama her 20'lik diş (akıl dişi) çıkarılmalı mı?

“Bir dişim çekilirken çenem kayabilir mi?” Bu soru, özellikle zor diş çekimleri, yirmilik diş cerrahisi veya uzun randevulardan önce Bursa'daki hastalar arasında oldukça yaygındır. İnternette dolaşan hikayeler ve sosyal medyadaki abartılı iddialar, bu korkunun aslında olduğundan daha büyük görünmesine neden olmaktadır.

“30’u geçtim, diş teli için çok mu geç?” Bursa ve Nilüfer’deki yetişkin hastaların ortodontik danışmanlık sırasında en çok sorduğu sorulardan biri. Kısa yanıt: Hayır, çok geç değil.

“20'lik Dişim (Akıl Dişi) alındığında dudaklarım uyuşacek mi?”, “Röntgenimde dişin çene sinirine çok yakın olduğunu gösteriyor, ne olacak?”, “Bursa'da bir ağız cerrahı bulup piezosurgery ile mi aldırmalıyım?” Bunlar, 20'lik dişler (akıl dişi) hakkında günümüzde duyduğumuz en yaygın sorulardan bazıları. Özellikle alt etkilenmiş durumlarda, dişin kökleri alt çene sinirine (inferior alveolar sinir) yakın olduğunda, hem hastalar hem de diş hekimleri doğal olarak daha fazla endişeleniyor.